ingilizce dersler   

DERS 39

PRESENT PERFECT TENSE+ PRESENT PERFECT TENSE(+ ever,never,already,still yet)

Pırezınt pörfekt tens+ Pırezınt pörfekt tens(+evır,nevır,olredi,sitil,yet)

Yakın Geçmiş Zaman

Present Perfect Tense’in Türkçe’de zaman olarak tam bir karşılığı olmasa da kavramanız açısından bilmeniz gereken ;

(yapmıştır,etmiştir olarak düşünün.)

Have yardımcı fiili+ Verb3 (yani fiilin 3. Halidir.)

Fiilin 3.halini hatırlayacağınız üzere –d,-ed,ied takısı alması veya düzensiz (irregular ) fiil olması durumuydu.

Present Perfect Tense’de düşünmeniz gereken olayın olup bittiği bir zamanı ifade etmemesi (Yani simple past tense olmaması.) eylem olmuş sonucu halen devam ediyor. Bu da “have” yardımcı fiilini gördüğümüz de anlamamız gereken bir kavramdır. I ve bought a new TV. (Ben bir televizyon aldım o benim televizyonum onu açıp seyredebilirim gibi düşünmeniz gerekiyor.) Geçmiş zamandan farkı bu şekildedir.Biz de böyle bir zaman olmadığı için çoğu zaman kavram kargaşası yaşarız.O yüzden have yardımcı fiiline dikkat edelim.Sınavlarda “present perfect tense” ile ilgili sorular çıktığında şıklarda have+Verb 3 olan seçeneklerin hangisinin sorulan soruyla ilgili olduğuna bakınız.

Olumlu Cümle Yapısı:

I

You

       have

 

We

 

 

They

 

             VERB 3

He

 

She

         has

 

It

 

 

 

 

I have studied Spanish. (İspanyolca okumuştum/çalışmıştım)  (ay hev sıtadiid sipeyniş.)

You have bought a new bag.(Yeni bir çanta satın almıştın.) (yuh ev bout e niv beg.)

We have watched the film.(Biz filmi izlemiştik.) (vi hev voçd dı film.)

They have gone to Italy. (Onlar İtalya’ya gitmişlerdi.) (dey hev gan tu itali.)

He has made a mistake. (O bir hata yapmıştır.) (hi hez meyd e misteyk.)

She has cooked pasta.(O makarna pişirmiştir.) (şi hez kukd pastı.)

It has climb the sofa. (O kanepeye tırmanmıştır.) (it hez kılamb dı sofı.)

 

 

 

 

Olumsuz Cümle Yapısı:

I

You

       haven’t  (have not)

 

We

 

 

They

 

             VERB 3

He

 

She

         hasn’t (has not)

 

It

 

 

 

I haven’t written a novel. (Ben,bir roman yazmamıştım.) (ay hevınt ritın e navıl.)

You haven’t read the newspaper. (Sen gazeteyi okumamıştın.) (yu hevınt red dı nıvspeypır.)

We haven’t had an accident. (Biz bir kaza yapmamıştık.) (vi hevınt hed en eksıdınt.)

They haven’t gone to the meeting. (Onlar toplantıya gitmemişlerdi.) (dey hevınt gan tu dı miiting.)

He hasn’t arrived on the time. (O zamanında ulaşmamıştır.) (hi hezınt eravyd on dı teym.)

She hasn’t solve her problem.(O problemini çözememiştir.) (şi hezınt solv hör pırablım.)

It hasn’t drunk the milk.(O süt içmemiştir.) (it hezınt dırank dı miylk.)

 

 

 

 

 

Soru Cümlesi Yapısı:

I

 

you

 

Have

we

 

 

they

            VERB 3    ?

he

 

Has

she

 

 

it

 

 

 

Have you finished work? (Yes) (İşini bitirmiş miydin?) (hev yu finişd vörk?)

-Yes, I have finished work.

 

Have  I solved my problem? (No)(Ben problemimi çözmüş  müydüm?) (hev ay solvd may pırablım?)

-No, you haven’t solved your problem.

 

Have we sold the car? (Yes) (Biz arabayı satmışmıydık?) (hev vi sold dı kar?)

-Yes, you have sold the car.

 

Have they played the guitar? (No) (Onlar gitar çalmışlar mıydı?) (hev dey pileyd dı gitar?)

-No,they haven’t played the guitar.

 

Has she painted the kennel? (No) (O köpek kulübesini boyamış mıydı?) (hez şi peyıntıd dı kennıl?)

-No,she hasn’t painted the kennel.

 

Has he warned them? (Yes) (O,onları uyarmış mıydı) (hez hi vornd dem?)

-Yes,he has warned them.

 

Has it started to rain? (Yes) (Yağmur yağmaya başlamış mıydı?) (hez it sıtartıd tu reyn?)

-Yes, it has started to rain.

 

 

KULLANIMI:

Present Perfect Tense geçmiş ile şu an arasındaki bağlantıyı göstermek için kullanılır.

a)      Eylem veya durum geçmişte başlamıştır ve şu anda halen devam etmektedir.

They have bought a new house. (Onlar yeni bir ev almışlardı.) (İçine gidip yaşayabilirler anlamında düşünün. O ev artık onların ve şuanda da onların.) (dey hev bout e niv haus.)

b)      Eylemin veya durumun sonucu şu an açıkça ortadadır:

They have polluted the river. (Onlar nehri kirletmiştiler.) (dey hev pıllutıd dı rivır.)

You have spilt over the tea on the table. (Çayı masanın üzerine dökmüştün.) (yuh hev sipilt ovır dı ti on dı teybıl.)

c)       Bir süredir devam eden eylem henüz tamamlanmamıştır.

We have built 5 new schools this year. (Biz bu yıl 5 yeni okul inşa etmiştik.) (vi hev bilt fayf niv sukul diz yiir.)

d)      Geçmiş ile şu an arasında belirsiz bir zaman diliminde tekrarlanan eylemi anlatır.

We have visited Foça several times. (Biz Foça’yı birkaç kez ziyaret etmiştik.) (vi hev vizitıd Foça sevırıl tayms.)

e)      Çok yakın bir zamanda tamamlanmış eylemi anlatır.(JUST zarfı ile birlikte kullanılır.)

I have just finished my homework. (Ben ödevimi anca bitirmiştim.) (ay hev cast finişd may homvörk.)

Just: anca (cast)

f)       Zamanı önemsiz olan bir eylemi anlatır ama sonuç önemlidir.

She has read “Secret” . (O,Secret’ı okumuştur.) (şi hez red “sikrıt”.)

 

 

 

 

 

PRESENT PERFECT+ever,never,already ,stil,yet

Ever:  hiç (evır)

Never: asla (nevır)

Already: zaten, çoktan, evvelce, daha önce, şimdiden (olredi)

Stil: hala (stil)

Yet: henüz,daha,hala, şu anda,şimdi (yet)

 

EVER: Sorularda ,olumsuz cümlelerde, Nothing……..ever,Nobody…….ever kalıplarıyla olumsuz cümlelerde,ilk kez yaptığımız işler için kullanılır.

Have you ever seen a crocodile?  (Sen hiçbir timsah görmüş müydün?) (hev yu evır siin e kırokodayl?)

-No,never. veya No,I have never seen a crocodile.

 

Has she ever been to England? (O hiç İngiltere’de bulunmuş muydun?)  (hev yu evır biin to inglınd?)

-Yes,twice. Veya Yes,she has been to England twice. Şeklinde cevap verebilirsiniz.

 

Haven’t they ever been to Asia? (Onlar hiç Asya’da bulunmamışlar mıydı?) (hevınt dey evır biin tu eyjı?)

-No,they haven’t been to Asia.

 

Haven’t you eaten Indian food? (Hiç Hint Yemeği yememiş miydin?) (hevınt yu iitın indiyın fuud?)

-Yes,I have eaten Indian food many times.

 

Nobody has ever said that to me before. (Bunu bana daha önce hiç kimse söylememişti.) (nobadi hez evır seyd det tu mi bifor.)

Nothing like this has never happened to me. (Bunun gibi bir şey bana asla olmamıştı.) (noting layk diz hez nevır heppınd tu mi.)

This is the first time I’ve ever seen a shark. (Ben ilk kez bir köpekbalığı görmüştüm.) (diz izdı först taym ayev evır siin e şark.)

This is the first time I’ve ever been to Portugal. (Ben ilk kez Portekiz’de bulunmuştum.) (diz izdı först taym ayev evır biin tu porçıgıl.)

 

NEVER:

Daha önce hiçbir zaman,asla anlamındadır. (Not……ever ile aynı anlama gelir.)(ever ve never daima esas fiilden önce kullanılır.)

I have never been to Ankara. (Ben asla Ankara’da bulunmamıştım.) (ey hev nevır biin to Ankara.)

I have never fallen in love. (Ben asla aşık olmamıştım.) (ay hev nevır follın in lav.)

ALREADY:  Daha önce belirsiz bir zamanda olmuş bir eylemi bildirir. Soru cümlelerinde kullanılır. (already esas fiilden önce veya cümlenin sonunda kullanılır.)

Rain has already ruined the tomato crops. (Yağmur domates ekinlerini şimdiden mahvetmişti.) (reyn hez olredi ruvind dı tomeyto kraps.)

I have already been to Japan. (Ben Japonya’da daha önce bulunmuştum.) (ay hev olredi biin tı Cıpan.)

I have been to Japan already. (Ben Japonya’da bulunmuştum daha önce.) (ay hev biin tu cıpan olredi.)

Has she finished her ironing already? (O ütülemesini bitirmiş miydi önceden?) (hez şi finişd hör ayrining olredi?)

Have you already written to Susan? (Susan’a evvelce yazmış mıydın?) (hev yu olredi ritın tu Suzın?)

 

STILL: Hala,yine de anlamındadır.Olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır cümlelerde kullanılır.

We still haven’t dicovered the life on other planets. (Biz hala öteki gezegenlerde  hayatı keşfedememiştik.) (vi sitil hevınt diskovırd dı layf on adır pilanits.)

She still haven’t finished her lunch.  (O hala öğle yemeğini bitirmemiştir.) (şi sitil hevınt finişd hör lanç.)

Have you still worked on the same project? (Sen yine aynı proje üstünde mi çalışmıştın?) (hev yu sitil vörkd ondı seym pricekt?)

YET: Soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır. Olmasını beklediğimiz olayların gerçekleşmediğini ifade eder yada sorarız.

(Yet daima cümlenin sonunda kullanılır.)

Have you met with your sister yet? (Sen kız kardeşinle buluşmadın  hala?) (hev yu met vit yor sistır yet?)

I haven’t seen that film yet. (Ben o filmi görmemiştim henüz.) (ay hevınt siin det film yet.)

Has she arrived yet? (O varmışmıdır  hala?) (hez şi erayvd yet?)

It hasn’t eaten yet. (O yememiştir henüz.) (iy hezınt iitın yet.)

Lütfen aşağıdaki kelimeleri ı Present Perfect Tense çeviriniz.

1)      Sen hiçbir nehir de yüzdün mü?

2)      Tren anca ulaştı.

3)      İlk kez dağa tırmandım.

4)      Biz soruları cevapladık.

5)      O müzeyi ziyaret etti.

Boşlukları Present Perfect Tense göre doldurunuz.

1)      He ………………a lot in his short life.(do)

2)      They………….the constraction.(-) (complete)

3)      You ………clues.(give)

4)      He ……..that.(know)

5)      It…………a lot this year.(rain)

 

ANSWERS: 1) Have you ever swam in the river? 2) The train has just arrived. 3) This is the first time I’ve ever climbed the mountain. 4) We have answered the questions. 5) She has visited the museum.

 

1)      has done 2) haven’t completed 3) have given 4) has known  5) has rained

 

 

BUGÜN NE ÖĞRENDİK:

Just: anca (cast)

Ever:  hiç (evır)

Never: asla (nevır)

Already: zaten, çoktan, evvelce, daha önce, şimdiden (olredi)

Stil: hala (stil)

Yet: henüz,daha,hala, şu anda,şimdi (yet)

many times: bir çok kereler (meni tayms)

Portugal: Portekiz (porçıgıl)

Japan: Japonya (cıpan)

Asia: Asya (eyjı)

several : birkaç kez,kimi kez,bazen (sevırıl)

twice: 2 kez (tıvays)

 Construction : inşa etmek,inşaat (konstırakşın)

  Meeting: toplantı,buluşma (miiting)

  Pollute: Kirletmek,pisletmek (pilut)

Spilt over: Dökmek (sipilt ovır)

Project: Proje (pricekt)

ironing:  Ütü Yapmak (ayrıning)

 planet: Gezegen (pilanit)

discover: Keşfetmek (diskavır)

ruin :Zarar vermek,mahvetmek (ruvin)

crop: ekin (krap)

 shark : Köpekbalığı (şark)

Novel :Roman (navıl)

newspaper :Gazete (nivspeypır)

sofa: kanape (sofı)

pasta: Makarna (pastı)

crocodile: Timsah (kırokodayl)

 Indian Food: Hint yemeği (indiyın fuud)


Ingilizce.com Ders Seti Index


Beginner
  1. Ingilizce cümle Yapısı
  2. A ve An
  3. Demonstrative Pronouns
  4. Greetings - Selamlasmak
  5. Names - Isimler
  6. Where are you from?  Nerelisiniz?
  7. Alphabet - Alfabe
  8. There is / There are - Vardır
  9. Some / Any - Bazı
  10. Countable Nouns
  11. Possessives
  12. Colors
  13. Numbers
  14. Imperatives
  15. Imperatives (2)
  16. How many?
  17. Time
  18. Days of the week
  19. Simple Present Tense
  20. Simple Present Tense(2)
  21. To be
  22. Simple Past Tense
  23. Be going to
  24. Simple Future Tense
  25. Can & Can't                              TEST
Elementary
  1. At It On
  2. Have Got
  3. Directions
  4. Subject Pronouns
  5. Must
  6. Adjectives
  7. Gerunds
  8. Frequency Adverbs
  9. Would Like
  10. Conditionals
  11. Be & To-be
  12. Simple Past Tense
  13. Present Continuous Tense
  14. Present Perfect Tense
  15. Simple Future Tense                TEST

 

Intermediate
  1. Tenses
  2. Since / For
  3. Present Perfect Continuous
  4. Present Perfect Tense
  5. Past Perfect Continuous
  6. Going to
  7. Future Continuous
  8. Future Perfect Tense
  9. Future Perfect Continuous Tense
  10. Too / Enough
  11. Would / Could                              TEST
Advanced
  1. Wish / If
  2. As
  3. As If
  4. Linking Verbs
  5. Have /  Have Got
  6. Do Make
  7. Passive
  8. Passives (2)
  9. Questions
  10. Adjectives
  11. Gradable Adjectives
  12. Adverbs
  13. Prepositions After Adjectives
  14. Comparison with Adjectives
  15. Comparison with Adjectives(2)
  16. Prepositions after Verbs
  17. It and What
  18. Phrasal Verbs
  19. Phrasal Verbs(2)                             TEST

 

ingilizce.com 2012  Her Hakkı Saklıdır.