DERS 65
COMPARISION WITH ADJECTIVES : -er/more ..: enough, sufficiently, too ..etc (1)
-er/more .: -est/most :
Genelde tek heceli sıfatların sonuna comperative forms (üstünlük derecesi) yapmak için er , superlative forms (en üstünlük derecesi) yapmak için est eklenir.
3 veya daha fazla heceli sıfatlar için genelde more/less ve most/least eklenir.
Bazı 2 heceli sıfatlar sadece veya en fazla kullanılan şekliyle more/less ve most/least ile birlikte, participle adjectiveslerle (pleased, worried, boring gibi) , -ful ve less ile biten sıfatlarla (careful, careless gibi .), afraid, alike, alert, ashamed, alone, aware ve cautions, certain, complex, confident, eager, exact, formal, frequent, modern, recent gibi zarflarla kullanılırlar.
Bazı sıfatlar üstünlük ve en üstünlük derecesine sahiptirler bu yüzden bunlar nadiren er/-est veya more/less, most/least ile kullanılırlar: complete, equal, favourite, ideal, unique.
Enough, sufficiently, too:
Enoughı isimlerden önce ve sıfat ve zarflardan sonra kullanırız:
Is there enough cake? (Orada yeterli kek var mı? ) (iz der inaf keyk?)
The flat was comfortable enough but not luxurious. (Apartman dairesi yeterince konforluydu fakat lüks değildi.) (dı flet vaz kamfırtıbıl inaf but nat lakşırıyız.)
They are not in a strong enough financial position to pay the bills. (Faturaları ödemek için yeterince güçlü finansal pozisyonda değiller.) (dey ar nat in e sıtrong inaf faynenşıl poziyşın tu pey dı bills.)
Sufficienti sıfatlardan önce enougha benzer anlamda kullanırız.
The policies of the parties were not sufficiently different. (Partilerin politikaları yeterince farklı değildi.) (dı polisiyız ov dı partiyz vör nat safişıntli difrınt.)
That would be easier if we only had a sufficiently simple system. (Eğer biz sadece yeterince basit bir sisteme sahip olsaydık, daha kolay olurdu.) (det vud bi iziyır if vi onli hed e safişıntli simpıl sistım.)
Adjective + noun , too+ adjectives:
I was too shamed to admit my mistake. (Hatamı kabul etmeye çok utanıyordum.) (ay vaz tu şeymd tu edmit may misteyk.)
The garage was too small for two cars to fit in. (Garaj 2 arabayı içine alması için çok küçüktü.) (dı gıraj vaz tu sımol for tu kars tu fit in.)
the sooner, the better
Bir şey değiştiğinde ve öteki şeyde değişiyorsa bunu söylemek için:
The longer he stays in Moscow, the less likely he will ever get back to Ireland. (O, Moskovada daha uzun kalırsa, Irlandaya geri dönme olasılığı o kadar azdır.) (dı longır hi siteys in moskov , dı les laykli h ivil evır get bek tu ayırlınd.)
It always seems that the more expensive the wedding, the shorter the marriage. (Daha pahalı düğünler her zaman daha kısa evlilik olarak görünür.) (it olveys siims det dı mor ekspensiv dı veding, dı şortır dı meriyıç.)
Aşağıdaki cümleleri uygun comparative veya superlative adjectiveslerle tamamlayınız. (-er/-est veya more/most formlarını kullanarak.)
Relax simple hot confident like
1) I feel much now that the exhibititon is over.
2) Its been the day in Dublin for 20 years.
3) This exercise is too difficult. I think you should make it .
4) Throught out the match, Liverpool looked the winners.
5) The last questions were quite easy and I began to feel ..about my result.
ANSWERS: 1) more relaxed 2) hottest 3) more simple/ simpler 4) likelier/ more likely 5) more confident
BUGÜN NE ÖĞRENDİK:
Alert : Dikkatli, uyanık (ılırt)
Caution : Uyarı, ihtar, dikkat, sakınma (koşın)
Confident: kendinden emin (kanfidınt)
Certain : Kesin, muhakkak, kuşkusuz, bazı, kimi (sörtın)
Complex: Çok parçalı, karmaşık, karışık (kompleks)
Eager: İstekli, hevesli, arzulu, gayretli, can atan, sabırlı (igır)
Unique: Yegane, biricik, tek, eşsiz (yünyık)
Equal: Eşit, eş, denk (ikvıl)
Sufficiently: Yeterince (safişıntli)
Sufficient: Yeterli (safişınt)
Ingilizce.com Ders Seti Index
ingilizce.com 2012 Her Hakkı Saklıdır.